Senin sesini duyduğum masalarda , erteliyordum her şeyi , her şeyi erteleyişim oluyordun , kalp ağrısı oluyordun , birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun .
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk . . .
Dönemeçler geçiyor , köprüler göze alıyor ve bazen tekin olmayan sular üzerinden atlıyorduk , cesurduk . Ufuk çizgisi maviydi , gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller . Ben seni seviyordum , sen bilmiyordun .
Sevinçlerim oluyordun ara sıra , sen hiç bilmiyordun .
Sonra herhangi biri oldun , bütün sevinçlerim bittikten sonra . Yağmurlar yağdı , serin Haziran akşamları . Derken bir gün uzaktan gördüm seni . . .
Saçların bana inat , başın her şeye meydan okuyarak işte yine aynı , kalbimi acıttın . Her zamanki gibi değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun . . .
Şimdi bunları anlatsa sana birileri , kim bilir ı
Ya da boşver bilme en iyisi . . .
Her sözümüz dudaklarda gülüş oldu, dönmek ihtimali yok artık , o gülüşler düş oldu .